Uçucu Yağlar Hangi Yöntemlerle Elde Edilir?

Günümüzde artık her alanda görmeye başladığımız uçucu yağlar binlerce yıldır bilindiği için elde edilmelerinde kullanılacak çok farklı yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar arasında “Distilasyon”, “Ekstraksiyon” ve “Mekanik Ekspresyon” geçmişten günümüze en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Ayrıca CO2 ekstraksiyonu, Mikrodalga destekli distilasyon gibi yeni yöntemler ya da anfloraj (enflearuge) gibi tarihsel önemi olan yöntemler de uygulamada yer almaktadır. Uçucu yağların elde edilme yönteminin seçiminden önce uçucu yağın kalitesinin sağlanmasında bazı temel prensiplere dikkat etmek gereklidir.

Öncelikle yüksek kalitede bir uçucu yağ elde etmek için başlangıçta kullanılacak bitki çok önemlidir. Bitkinin cinsi, türü, yaşı, yetiştiği yükseklik, iklim, toprak, uçucu yağ taşıyan organı gibi parametreler bitkinin taşımış olduğu uçucu yağ miktarını ve kalitesini etkileyen faktörlerdir. İkinci olarak elde etme yönteminde uygulanan süre, sıcaklık, kullanılan çözücü gibi faktörler de bitkiye göre seçilmelidir. Orlife uçucu yağlarını ilk üreticiden almamızın temel sebebi de uçucu yağı ilk üretim yerinden itibaren kontrol altına almak ve yüksek kalitede yağları sizlere sunmaktır.

Distillation

Distilasyon Yöntemleri:

Uçucu yağların elde edilmesinde yüzlerce yıl öncesine dayanan ve en sık kullanılan yöntemler distilasyon (damıtma) yöntemleridir. Uçucu yağların su buharı ile sürüklenmesi özelliğinden yola çıkılarak uygulanır. En basit şekliyle, bitkide bulunan uçucu yağ su buharı ile sürüklenerek bitkiden ayrılır, ardından buharın yoğunlaştırılması sonucu uçucu yağ ve su ayrılarak su ve yağ ayrı ayrı elde edilir.

Geleneksel olarak uçucu yağların elde edilmesinde “imbik” adı verilen distilasyon sistemleri kullanılır.

Kullanılacak bitkinin taze ya da kuru olmasına, bileşimindeki maddelerin yapısına bağlı olarak distilasyon “su distilasyonu”, “su ve buhar distilasyonu” ve “buhar distilasyonu” olmak üzere üç şekilde uygulanır.

Su Distilasyonu:

Su distilasyonunda bitki materyali distilasyon cihazına yerleştirilir, üzerine yeterli miktarda su ilave edilerek su kaynayıncaya kadar ısıtılır. Suyun kaynamasıyla oluşan buhar uçucu yağ ile birlikte soğutucuda yoğunlaştırılır ve toplama kabında toplanır. Su distilasyonu genellikle ısı ile bozulmayan daha dayanıklı bitkisel materyallere uygulanır. Özellikle yerel uygulamalarda sık kullanılan bu yöntemde ısı uygulamasının yüksek olması ve kaynayan su ile bitkinin bir arada bulunması bir dezavantaj olarak sayılabilir. Örneğin çam terebentin uçucu yağı genellikle su distilasyonu ile elde edilir. Bunun yanından dünden bugüne Türkiye’de ve Bulgaristan’da büyük üretim alanlarına sahip gül yağı da su distilasyonu ile elde edilmektedir.

Su ve Buhar Distilasyonu:

Su ve buhar distilasyonunda ise bitki materyali önce su ile örtülerek maserasyona bırakılır. Bu sayede bitkinin derinliklerine kadar suyun nüfuz etmesi sağlanır. Suyun içinde bulunan bitki materyalinden buhar geçirilerek uçucu kısımların su buharı ile sürüklenmesi, soğutucuda yoğunlaşması, ardından yağ ve suyun toplama kabında toplanması sağlanır. Bu yöntem de su distilasyonunda olduğu gibi yerel uygulamalarda kullanılan bir yöntemdir.

Buhar Distilasyonu:

Buhar distilasyonunda distilasyon kazanına yerleştirilen bitkisel materyalin içerisinden doğrudan doğruya su buharı geçirilir. Bu yöntemde su ile bitkinin ve yine ısı kaynağı ile bitkinin doğrudan teması yoktur. Bu sayede ısıyla kolayca bozunan uçucu yağlar doğrudan su buharı ile sürüklenmek suretiyle elde edilebilir.  Örneğin lavanta uçucu yağı buhar distilasyonu ile elde edilen uçucu yağlardan bir tanesidir.

Distilasyon yöntemi hangisi olursa olsun su ve yağ karışımı bir soğutucudan geçerek yoğunlaştıktan sonra toplama kabında toplanır. Birbiri ile karışmayan uçucu yağ ile suyun kolaylıkla ayrılmasına olanak verecek şekilde dizayn edilmiş bu kaplara genellikle “Florentin kabı” adı verilir. Uçucu yağların çoğu sudan hafiftir, bu sebeple suyun üzerinde toplanır. Ancak tarçın, karanfil gibi bazı uçucu yağlar sudan ağırdır ve suyun altında toplanır. Bu sebeple elde edilecek uçucu yağa göre tasarlanmış toplama kaplarının (Florentin kabı) kullanılmasına dikkat edilmelidir.

Uçucu yağ ile birlikte elde edilen aromatik su da çok kıymetlidir ve “aromatik su, hidrolat ya da hidrosol” adını alır. Genel olarak hidrosolün bileşimi uçucu yağa çok benzer. Uçucu yağda bulunan maddelerden suda çözünürlüğü çok olanların bir kısmı hidrosole geçer. En bilinen örnekler gül suyu ve lavanta suyudur. Hidrosulün %99.95’i sudur. Geri kalan çok az bir kısmı aromatik bileşiklerden oluşur. Bu sebeple kullanımı uçucu yağlara göre daha güvenli ancak kolay bozunabilen raf ömrü kısa bir üründür. Bu sebeple hidrosollerin serin bir yerde saklanmasına ve kısa sürede tüketilmesine dikkat edilmelidir.

Kaynaklar

Başer, K.H.C., Buchbauer, G., 2015. Handbook of Essential Oils: Science, Technology, and Applications, Second ed. CRC Press, Boca Raton, FL.

Buckle, J., 2015. Clinical aromatherapy – Essential Oils in Healthcare, Third ed. Elsevier Health Sciences,  London, UK.

Tisserand, R., Young, R., 2013. Essential Oil Safety: A Guide for Health Care Professionals. Elsevier Health Sciences, London, UK.